Nasreddin hocaya dünyanın ortasını sormuşlar, "Ahan da burası, inanmazsan git ölç" demiş. Biz, hocanın güzel hatırına "Dünyanın ortası Akşehir'dir" diye inanalım ama bu mantıkla "Pekin" diyenleri "Bağdat" diyenleri ikna edemeyiz tabii ki. Yönleri, boylamları, coğrafya bilimini biz Akşehir üzerinden kurarsak, başkası da Londra üzerinden kurabilir. Dinlerin de bir çıkış noktası vardır ve bu nokta, coğrafyadaki dünyanın orta noktası gibidir, her bilgi orta noktaya göre şekillenir, kimisi ineği, kimisi haçı, kimisi de Hacerül Esved'i öper, çıkış noktasından bakınca hepsinin kendi içinde mantığı vardır. Örneğin, bir müslümana komik geldiği halde, hristiyanlığın çıkış noktası olan "İsa Tanrıdır" inancına milyarlarca insan sahiptir. "İnanmazsan, git Tanrı'ya sor" deseler, çelişkilerle dolu olan kitaplarını Tanrı yazmadığı için Tanrı'ya sormak pek kolay görünmüyor. Öte yandan onlar da müslümanlığın çıkış noktası olan &